Türk Devletleri Teşkilatı Ulaştırma Bakanları 7’nci Toplantısı, Azerbaycan’ın Zengilan kentinde gerçekleştirildi. Toplantıya Bakan Uraloğlu’nun yanı sıra Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev, Azerbaycan Cumhuriyeti Dijital Kalkınma ve Ulaştırma Bakanı Rashad Nabiyev, Özbekistan Cumhuriyeti Ulaştırma Bakanı Ilhom Makhkamov, Kazakistan Cumhuriyeti Ulaştırma Bakan Yardımcısı Maksat Kalıakparov, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı da katıldı.
Uraloğlu, Türk Devletleri Teşkilatı ülkeleri olarak 160 milyonluk genç ve dinamik nüfus ve 1 trilyon doları aşan ekonomik büyüklükle, küresel bir güç olma potansiyeline sahip olduklarını söyledi. Uraloğlu, Türkiye olarak demir yolu ağının geliştirilmesi, hızlı tren bağlantılarının artırılması, kara yolu ulaşımında kapasite artışları ve yeni güzergahların oluşturulması ile liman kapasitelerinin artırılmasına ilişkin planlama ve çalışmalarının devam ettiğini ifade ederek, “Bu muazzam yatırımlarla ülkelerimiz üzerinden geçen Orta Koridorun kapasitesinin de artırılmasını hedeflemekteyiz. Tüm üyelerin çalışmalarını bu yönde hızlandırdığını görmekten memnuniyet duyuyoruz” dedi.
‘TRANSİT KARA YOLU GEÇİŞ BELGESİ KOTALARINI KALDIRMALIYIZ’
Uraloğlu, kara yolu ile ülkeler arası geçiş prosedürlerinin taşımacılıktaki artışlar karşısında oldukça yetersiz kaldığına dikkat çekerek, “Başta geçiş belgeleri olmak üzere, yaşanan bu sıkıntıların ticaretimizi engellemesine izin vermemeliyiz. Taşımacılığın ve ticaretin önündeki engelleri kaldırmak ve taşıma maliyetlerini azaltmak için Teşkilat bünyesinde ortak menfaatimize olacak bütüncül bir yaklaşım benimsemeli ve hayata geçirmeliyiz.
Bu doğrultuda, dost ülkelerimiz arasında taşımaları serbestleştirmek amacıyla ikili ve transit kara yolu geçiş belgesi kotalarını kaldırmamız gerekmektedir. Bu çerçevede, Kırgızistan ile ikili ve transit taşımaların serbestleştirilmesi hususunda mutabakata vardığımızı ve son aşamaya geldiğimizi bildirmekten memnuniyet duyuyorum. Diğer üyelerle de bir an önce bu tür adımları atmayı umuyoruz” diye konuştu.
‘HAZAR GEÇİŞLERİNİ TEŞVİK EDECEĞİZ’
Uraloğlu, Teşkilat bünyesinde özverili çalışmalar sonucu imzalanan Kombine Taşımacılık Anlaşması’nın en kısa sürede yürürlüğe girmesini umduklarını belirterek, “Anlaşmayı hayata geçirdiğimizde kombine taşımacılık operasyonlarını ve Hazar geçişlerini kayda değer biçimde teşvik edeceğiz ve hepimizin önem atfettiği Hazar Geçişli Doğu-Batı Orta Koridoru’nun Avrasya taşımalarındaki payını önemli ölçüde artırmış olacağız” diye konuştu.
Teşkilat üye ülkeleri arasındaki fiziki bağlantının en önemli ve stratejik bileşenlerinden olan Bakü-Tiflis-Kars (BTK) demir yolunun, Türk dünyasının ekonomik kalkınması ve refahı için öneminin büyük olduğunu vurgulayan Uraloğlu, “Bu hat üzerinde gereken çalışmaları bir an önce bitirmemiz gerekmektedir. Diğer taraftan bölge ülkeleri ile Orta Koridor’un bir diğer önemli bileşeni olan Hazar geçişinin etkin, verimli ve ekonomik hale getirilmesine de yoğunlaştık. Lojistik operasyonlarda sorun teşkil eden yüksek geçiş ücretleri ve düzensiz sefer konularını ortak çabalarımız ile ivedilikle çözeceğimize ve Hazar geçişlerini arzu ettiğimiz rekabetçi güzergaha dönüştüreceğimize eminim” dedi.
‘ZENGEZUR TÜRK DÜNYASINI BİRBİRİNE BAĞLAYACAK’
Uraloğlu, Zengezur Bağlantısı üzerinden yeni fırsatlar ortaya çıktığını ve bu bağlantının Kafkasya’daki normalleşme için hayati önem taşıdığını kaydederek, “Türkiye ile Azerbaycan arasında doğrudan demir yolu ve kara yolu ulaşımı sağlayacak bu bağlantının hayata geçmesinin tüm Türk dünyasını birbirine bağlayacak önemli bir adım olacağına inanıyorum. Tüm bölge ülkelerinin istifade edeceği bu hattın bağlantıları ile bir an önce bitirilmesi için Azerbaycan ile çok yakın çalışıyoruz.
Kardeş Türk devletlerinin Zengilan’da bir araya gelmesini de bu açıdan anlamlı buluyorum” diye konuştu. Uraloğlu, üye devletler arasında havacılık ilişkilerinin ilerletilmesi konusunda da ikili düzeyde görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirterek, “Bu çerçevede, havacılık idarelerimiz arasında daha sık ve düzenli görüşmeler gerçekleştirilmesi, uçuş frekanslarının ve noktalarının artırılması ve karşılıklı kolaylıkların sağlanması faydalı olacaktır.
Türk Devletleri Teşkilatı çatısı altında da havacılık idarelerimizin görüşmelere başlamasından duyduğumuz memnuniyeti ayrıca belirtmek isterim” diye konuştu.
‘ELEKTRONİK GEÇİŞ BELGESİ SİSTEMİNİ YAYGINLAŞTIRMALIYIZ’
Uraloğlu, Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkelerin ortak ekonomik kalkınmasına yönelik önerilerini de şöyle dile getirdi: “Ülkelerimiz arasında ticareti zorlaştırıcı değil; kolaylaştırıcı ve teşvik edici tavır ile hareket etmeliyiz. Bu anlamda, ulaştırmada dijitalleşmeye büyük önem veren ve bu konuda öncü bir ülke olarak, dileyen üye ülkeler ile tecrübe paylaşımına hazır olduğumuzu ifade etmek isterim.
Örnek vermek gerekirse, Türkiye ile Özbekistan arasında gerçekleştirilen ve uluslararası kara yolu taşımacılığında taşımacılara büyük kolaylık sağlayacak olan e-Permit; Elektronik Geçiş Belgesi Sistemi ile taşımacılar fiziki belge için uzun süre beklemek zorunda kalmayacak, taşıt nerede olursa olsun elektronik olarak belgeye erişim imkanı olacaktır.
Halihazırda, Çin’den Avrupa’ya karadan giden yükün küçük bir kısmı Orta Koridor üzerinden geçiyor. Geniş bir vizyonla bu oranın çok daha yukarılara çıkarılması için önümüzde fırsatlar ve görevler bulunuyor. Ancak bunu hayata geçirebilmemiz için rekabetçi bir yaklaşım içerisinde olmamız lazım. Asya ile Avrupa arasındaki ticaret hacmi, bizlerin kara üzerinden ortaya koyabileceği kara taşımacılık kapasitesinin çok çok üzerindedir. Bu bilinçle hareket etmemiz gerekmektedir.”
‘TÜRKİYE-CEZAYİR BAĞLANTISALLIĞINI ÖNEMSİYORUZ’
Uraloğlu, hem kıyı şeridindeki limanları hem de jeopolitik konumu ile Cezayir’i Afrika’ya açılan bir kapı olarak gördüklerini, Cezayir için de Türkiye’nin Orta Asya’ya, Türk cumhuriyetlerine açılan önemli bir kapı konumunda olduğunu kaydetti. Uraloğlu, “Dolayısıyla, Orta Asya ile Afrika arasında Türkiye ve Cezayir üzerinden sağlanan bağlantısallığı önemsiyoruz. Önümüzdeki dönemde bu bağlantının geliştirilmesine odaklanmak istiyoruz. Böylece Orta Koridor’un önemi daha da artacaktır. Sonuç olarak, bu çalışmalarla bölgemize ekonomik getirinin yanında, barışa, güvenliğe, istikrara ve bilgi hareketliliğiyle de ülkelerimizin beşeri gelişimine katkı sağlanacaktır. Böylece ülkelerimizin refah düzeyi de yükselecektir” dedi.